kariyer-y-zle-meleri
4 min readAugust 23, 2025Diplomanın Sana Vaat Etmediği İlk Gerçek: Teorinin Bitip Pratiğin Başladığı Yer
Diplomanın Sana Vaat Etmediği İlk Gerçek: Teorinin Bitip Pratiğin Başladığı Yer O Büyük Mezuniyet Anı ve İlk Şok Hafızamda taptaze duruyor o an: Kep atıldı, diplomalar alındı,
Diplomanın Sana Vaat Etmediği İlk Gerçek: Teorinin Bitip Pratiğin Başladığı Yer
O Büyük Mezuniyet Anı ve İlk Şok
Hafızamda taptaze duruyor o an: Kep atıldı, diplomalar alındı, havada uçuşan umutlar... Yıllarca ders çalıştık, notlar tutuk, sınavlar geçtik. Ve sonunda elimizde o çok beklenen belge vardı; adeta geleceğe açılan sihirli bir anahtar gibi görünüyordu, değil mi? İş hayatının kapıları ardına kadar açılacak, öğrendiğimiz her şey bizi zirveye taşıyacaktı. Zaten tüm işyerleri bizi beklemiyor muydu? Doluyuz, deriniz biliyoruz mesleğimizin gereklerini. Özgeçmiş için her şey yeterli zaten ne arayacaklar ki yeni mezun olarak kalitemizi anlayacak diplomamızdan başka ???
İşte tam da bu düşüncelerle yola çıkarken, diplomaların genellikle pas geçtiği ama profesyonel hayatta hepimizin bir noktada yüzleştiği ilk "sürpriz gerçek" karşımıza çıkıyor: Okuldaki derslerin ötesindeki deneyimlerin farkı. Evet, diploman sana bir şeyler vaat eder ama gerçek oyun alanı okul kulüpleri, gönüllü projeler veya o "zaman kaybı" sandığın sosyal aktivitelerle başlar.
Peki ya o diplomanın sana fısıldamayı unuttuğu ilk "acı gerçek"? İşte tam da burada, o parıltılı hayallerin yerini, iş hayatının hiç de ders kitaplarına benzemeyen, kendi acımasız ama bir o kadar da öğretici gerçekleriyle yüzleşme başlıyor.
Okuldan İşe: Teori Neden Tek Başına Yeterli Değil?
Üniversitede edindiğimiz bilgi elbette çok değerli. Sağlam bir temel, güçlü bir bakış açısı sunar. Ancak o temel, bazen iş hayatının hızına, esnekliğine ve pratik çözüm odaklılığına adapte olmakta zorlanır.
Hatırlıyorum da, ilk profesyonel toplantımda "şirket içi dinamikler"den, "paydaş yönetimi"nden veya "pivot etme"den bahsedildiğinde, sanki bambaşka bir dilde konuşuluyordu. Derslerde gördüğüm karmaşık formüller, stratejiler aniden yerini "Hadi, hemen bu soruna bir çözüm bulalım!" baskısına bırakmıştı.
İşte bu, diplomanın bize öğretmediği ilk büyük yüzleşmeydi: Gerçek dünyada, sorunlar çoktan seçmeli değil, deneyimle çözülen, yaşayan organizmalardır.
Yüzleşme Anı: "Kitap Kurdu"ndan "Problem Çözücü"ye Dönüşüm
Bu yüzleşme, aslında kibirli egolarımızla olan ilk büyük çarpışmamız olabilir. Bu çarpışmanın genellikle iki ana rotası vardır:
İçsel Sorgulama Rotası: "En parlak notlarla mezun oldum, her şeyi bilmeliyim!" düşüncesi, bir anda yerini "Neden bu kadar basit bir şeyi bile yapamıyorum?" sorgulamasına bırakır. Bu, kendine yönelik dürüst bir yüzleşmedir.
Dışsal Savunma Rotası: Ya da kişi, "Bunlar eski kafa, nelerle vakit harcıyorlar, kendilerine bir dil oluşturmuşlar sanki atom parçalıyorlar!" kolaycılığı ile o gün sen gelene kadar yapılanları hor görerek kendini korumaya alabilir. Bu, öğrenmeye direnç gösterilen bir yüzleşme şeklidir.
Bu, bir nevi uyanış anıdır. Okulda "öğrendiklerini" bir kenara bırakıp, "nasıl öğreneceğini" yeniden öğrenmeye başladığın andır. Hangi rotayı seçersen seç, sonuçta bu yeni öğrenme süreciyle yüzleşmek zorundasın.
Peki Şimdi Ne Yapmalı? Gözlemlerim ve Önerilerim
"Peki, bu ilk yüzleşmeden alnımızın akıyla çıkmak için ne yapmalıyız? İşte size kendi gözlemlerimden ve öğrendiklerimden damıttığım bazı öneriler:"
Gözlem ve Dinleme Gücünü Kullanın: Özellikle ilk dönemlerde, konuşmaktan çok dinleyin ve gözlemleyin. İşlerin nasıl yürüdüğünü, kiminle nasıl konuşulduğunu, sorunların nasıl çözüldüğünü anlamaya çalışın. Ofis koridorları, toplantılar ve kahve molaları bile değerli dersler sunar. Dinleyen ve gözleyen olmak kendinizle vereceğiniz en önemli sınav olacağı gibi girdiğiniz iklimde de olan düzeni anlamaya çalışmaktan dolayı “diğerlerinden” ayrılmanız mümkün olacaktır.
Sürekli Öğrenen Olun: "Diplomayı aldım, bitti" zihniyeti, iş hayatında en büyük düşmanınızdır. Sektörler hızla değişiyor, yeni teknolojiler çıkıyor, beceri setleri evriliyor. Kendinizi sürekli güncellemeyi bir yaşam biçimi haline getirin. Kurslara katılın, kitaplar okuyun, sektörel yayınları takip edin.
Hata Yapmaktan Korkmayın, Öğrenin: Pratiğe dökülürken hata yapmak kaçınılmazdır. Önemli olan, hatalarınızdan ders çıkarmak ve aynı hatayı tekrar etmemektir. Her hata, bir sonraki sefere neyi farklı yapmanız gerektiğini gösteren bir yol göstericidir. Denemek istediğinize dair açık olmak size yol gösterenin riskli bulacağı ama takdir edeceği bir harekettir. Bu noktada kendinizi çıkmazda hissettiğiniz her an danışacağınıza ve hatalı bir sona gelmeden kontrollü gideceğinizi size güvenen yol göstericinize taahhüt etmeniz çok kıymetli olacaktır.
Mentor Bulun: Tecrübeli birinden (bir yönetici, kıdemli bir meslektaş) mentörlük almak, öğrenme sürecinizi hızlandırır ve sizi olası yanlışlardan korur. Onların deneyimleri, sizin ders kitaplarınız olur. Unutmayın orada bir çok kişi sizin gibi gelen ve yol gösterilmesini isteyen bir kaç kişiyle deneyim yaşamıştır. Ama ya 2 ya 3 görüşme sürmüş ve sadece vakit kaybı olmuştur. Size zaman ayırmayı kabul eden mentor bulmanız ve onun zaman-bilgi-emeğine saygılı olduğunuzu tuttuğunuz notlardan üzerinde düşünerek bir sonraki toplantıya gelmeye kadar farklı yollarla gösterin.
Kapanış: Yüzleşmekten Gelişmeye
Diplomanın sana vaat etmediği bu ilk gerçek, yani teorinin bitip pratiğin başladığı yer, aslında kariyer yolculuğunun en dönüştürücü aşamalarından biri. Bu yüzleşme anı; ister içsel bir sorgulamayla "Neden yapamıyorum?" diyenlerden ol, ister "Bunlar eski kafa!" kolaycılığına kapıl, fark etmez. Sonunda o yeni öğrenme sürecini kucaklamak zorundasın.
Unutma, hatalarından ders çıkardığın, dinlemeyi ve gözlemlemeyi bir beceriye dönüştürdüğün, en önemlisi de mentorluk ilişkilerini sadece bir "görüşme"den öteye taşıdığın her an, diplomanın sana veremediği o asıl dersleri öğreniyorsun. Bu dersler, seni sadece bir çalışan değil, çok daha çözüm odaklı, adaptif ve gerçekçi bir profesyonel yapıyor.
Peki senin diplomanın sana vaat etmediği, iş hayatında karşılaştığın ilk "sürpriz gerçek" ne oldu? Bu yüzleşme sana ne öğretti? Yorumlarda benimle paylaşmaktan çekinme.
Unutma, bu yüzleşmelerde yalnız değilsin. 100lesme olarak, bu yolculukta sana eşlik etmeye ve birlikte öğrenmeye devam edeceğiz. Serinin bir sonraki yazısında, diplomanın vaat etmediği ikinci büyük gerçekle yüzleşeceğiz: "Hayır Demenin Gücü ve Sınır Koymanın Sanatı." Takipte kalın!

